Çiğdem Tekin’den Söyleşi
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Çiğdem Tekin’den Söyleşi

Akhisar çevre Derneği 4 Ekim hayvanları koruma günü nedeniyle Bahçeşehir Koleji'nde izleyicilerin de katıldığı sohbet tadında bir panel düzenledi.

Çiğdem Tekin’den Söyleşi

Akhisar çevre Derneği 4 Ekim hayvanları koruma günü nedeniyle Bahçeşehir Koleji'nde izleyicilerin de katıldığı sohbet tadında bir panel düzenledi.

Çiğdem Tekin’den Söyleşi
05 Ekim 2021 - 13:33
Reklam

Akhisar çevre Derneği 4 Ekim hayvanları koruma günü nedeniyle Bahçeşehir Koleji'nde izleyicilerin de katıldığı sohbet tadında bir panel düzenledi. Konuşmacı Akhisar Çevre Derneği yönetim kurulu üyesi Çiğdem Tekin,  hayvanların doğadaki insan hayatındaki yerini, hayvan hakları yasasını, Çevre Derneği'nin projelendirip takip ettiği Akhisar belediyesinin yaptığı doğal yaşam alanını geniş bir şekilde anlattı. Çiğdem Tekin'in konuşması söyle: 

"Gezegenimiz 4,5 milyar yıldır bitkilere ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor.
Yeşil bir gezegende yaşıyoruz ve dünyamız karıncalardan dinazorlara kadar yaşama olanağı sağladı.
300 000 yıl önce insan türü ortaya çıktı.Uzun yıllar gezegeni birlikte paylaştık.
Yani bitkiler ve hayvanlar bizden önce vardı.
Doğanın bir bütünlük ilkesi vardır.
Dağlar, ovalar, hava,su, ağaç,hayvan.
Hepsinin yaşamı birbirine bağlıdır.
Birinin yok olması diğerlerinin yok olmasına neden olur.
Yaşam zincirinde;
Toprak, bitkileri besler.
Bitkilerden otla beslenen hayvanlar yararlanır.
Otla beslenen hayvanlardan etle beslenen hayvanlar yararlanır.
Tüm bunlardan etle ve otla beslenen hayvanlar yararlanır.
Buna insan da dahildir.
Ve bütün bu canlıların atıklarını bir hücreli canlılar mantar ve bakteriler çürüterek diğer canlıları beslemek üzere toprağa verir.
Hava ve su tüm canlıların yaşam kaynağıdır.
Bütün bu canlılar doğada uyum içinde yaşarlar.
Bu yüzden farklı yeteneklere , farklı zekaya sahip olmak diğerleri üzerinde tahakkümü getirmez.
İnsan ormanda çok uzun süre avcı toplayıcı bir yaşam sürdü.
Ormandan çıkıp tarımla birlikte yerleşik düzene geçti ve hayvanları evcilleştirdi. Onların sağlık, koruma, beslenme ihtiyaçlarını karşıladı.Onların etinden, sütünden, yumurtasından, derisinden yararlandı.
O günden beri insanlarla evcil hayvanlar birlikte aynı yaşam alanında  birlikteliklerini sürdürüyorlar.
Ama bizler hayvanlara bu zaman içinde çok zarar verdik.
Omurgalı türlerin bugün yüzde 68'ini,
sulak alanlardaki türlerin yüzde 84'ünü yok ettik 
Hayvanların yaşam alanlarında büyük tahribat yarattık.
Avcılık,
Zehirli maddeler,
Plastik atıklar,
Yüksek gerilim hatları,
Taş ve maden ocakları,
Orman yangınları.
Trafik kazaları,
Ağaç kesme , ormanları yok etme sonucu biyolojik çeşitliliği azalttık.
Oysa;
Hayvan hakları Evrensel Beyannamesi şöyle der:
Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğar. Aynı var olma hakkına sahiptir.
Bir tür hayvan olan insan diğer hayvanları  yok edemez.
Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez.
Bilgisini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir.
Ülkemizde sokak hayvanları ;
Açlık, susuzluk,
Hastalıklar, işkence,
Fiziksel ve psikolojik acı cektirme,
Tecavüz,
Öldürme,
Dövüstürme,
Evde bakılırken sokakağa atılma nedenlerinden dolayı ciddi sorunlar yaşamaktadır.
Oysaki;
Hayvanlar erdemli canlılardır.
Doğaya ve insana zarar vermezler.
Yalnızlığımıza çare olurlar.
İnsanda olan sevgi, bağlılık, üzüntü, ağlamak, kızgınlık, öfke, kin gibi duyguların aynısını onlar da yaşarlar.
Konuşmazlar, dertlerini, isteklerini anlatamazlar.
Herşeyi algılama hisleri olmasına rağmen akıl yürütme yetileri az olduğu için bizim yardımımıza ihtiyaçları var.
Gönüllerini almak kolaydır.
Bir kap mama ve suya size karşılıksız sevgi ve bağlılıklarını sunarlar.
Ülkemizde 2004 yılında 5199 sayılı kanunla Hayvan hakları yasası çıktı.
Bu yasayla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması görevi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belediyelere verildi.
Belediyeler  Sokak hayvanları geçici bakımevi açarak hayvanların;
Kısırlaştırma,
Aşılama,
Tedavi ve rahabilite etme,
Kayıt altına alma,
Ve yasa gereği alındıkları yere bırakma görevini üstlendiler.
Tabi bu görevi tüm barınakların hakkıyla yerine getirdiği söylenemez.
Ülkemizde öyle bakımevleri var ki adete bir ölüm kampı.
Küçücük kafesler içinde, ıslak beton zeminde kendi pislikleriyle, hastalıklarıyla sevgisiz acı çekerek yaşıyorlar.
Yasa gereği alındıkları yere bırakılması gereken hayvanlar dağlara, ovalara bırakılarak açlığa ve ölüme terkediliyorlar. 

Bugün ilçemizdeki sokak hayvanları geçici  bakımevi Manisa Büyükşehir Belediyesine bağlıdır.
Akhisar belediyesi oraya hayvan toplama ekipleri ile destek vermektedir .
Akhisar Belediyesi bugün yepyeni, örnek olacak kendine ait sokak hayvanları için Doğal Yaşam Parkı yapmaktadır.Yakın zamanda hizmete girecektir.
Bizde Akhisar Çevre Derneği olarak bu konuda Belediyemize her türlü desteğimizi, katkımızı sunuyoruz.
Son olarak;
Hayvanlara zarar vererek hayatın işleyişinde ve doğa üzerinde büyük tahribata neden oluyoruz.
Bunun sonuçlarını iklim krizi ,küresel ısınma ve Pandemi ile yaşıyoruz.
Artık yaban hayvanları ve evcil hayvanlara yaşam hakkı tanıyan yeni anlayışa ihtiyacımız var.
Hayvanlara ve dogaya zarar vermeyi bırakıp küresel anlamda birlikte daha adil bir dünya için çalışmaya odaklanmalıyız.
HAYVANLARI VİCDANIMIZLA SEVELİM, HAKLARIYLA KORUYALIM."

Reklam
Reklam
Bu haber 1028 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
BÜYÜKŞEHİR’İN AKHİSAR PROJELERİ HIZ KAZANDI
BÜYÜKŞEHİR’İN AKHİSAR PROJELERİ HIZ KAZANDI
Söğütlü Mahallesi'ne Ek Kanalizasyon Hattı
Söğütlü Mahallesi'ne Ek Kanalizasyon Hattı