Akhisar Aliya İzzetbegoviç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ve eğitmenleri 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla kutlama programı düzenledi.
Şehit Necdi Şentürk Parkı içindeki Kültür Salonu’nda 11 Aralık Pazartesi günü saat 11.00’de “10 Aralık Demokrasi ve İnsan Hakları Günü” programı düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması akabinde İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan programda Akhisar Aliya İzzetbegoviç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ve eğitmenleri görev aldı.
Sunuculuğunu okul öğretmenlerinden Haşim Burak Metin’in yaptığı kutlama programında günün anlam ve önemine yönelik konuşmayı Motorlu Araçlar Teknolojisi Öğretmeni Süleyman Kollu yaptı.
Kollu konuşmasında “Sayın kaymakamım, Garnizon Komutanım, Belediye başkanım, protokolün saygıdeğer üyeleri, Basın mensubu arkadaşlarım, değerli öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler…
‘İnsan-ı yaşat ki devlet yaşasın …’ diyen asil bir milletten
‘Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir.’ diyen yüce bir dinin mensubu olmaktan gurur duyduğumu belirterek 10 Aralık insan hakları konulu konuşmama başlıyorum.
Gözlemlenen evrenin çapının yaklaşık 28 milyar parsek (93 milyar ışık yılı) olduğu tahmin edilmektedir. Yine gözlemlenen evrenin en uzak ucu yaklaşık 47 milyar ışık yılı olarak hesaplanmıştır.
(1 ışık yılı 9,46 trilyon kilometreye karşılık gelmektedir.)
Daha iyi kavrayabilmeniz için örneklendireceğim…
*Dünya ile Güneş arasındaki ortalama uzaklık 8 ışık dakikasıdır. Güneş sistemimizi kuşatan Oort bulutu yaklaşık 2 ışık yılı çapındadır.
*Hubble uzay Teleskobu’nun galaksiden biri olan samanyolu galaksisinin çapı 100.000 ışık yılı kadardır.
Bu bilgiler bize insanoğlunun kainat içerisinde zerre kadar yer kapladığını gösteriyor.
İnanan biri için bu rakamlar insanoğlunun aczini anlamaya yeterli sanırım.
Peki insanoğlu kainatta bu kadar küçük yer kaplarken neden kendi cinsine üstünlük kurmaya, zulüm etmeye kalkar, işte düşünülmesi gereken bu.
İnsan hakları kavramı, 20. Yüzyılda örneği görülmemiş bir şekilde tüm insani değerleri yıkıma uğratan 1. Ve 2. Dünya savaşları gibi felaketlerin yaşanmaması maksadıyla oluşan, evrensel mutakabatın sonucunda gelişmiş ve kurumsal bir nitelik kazanmıştır. Bu sayede dünyamızda yıkıma sebep olabilecek savaşların önlenebileceği düşünülmüştür.
BM genel kurulu 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul etmiş olup, bu bildirge insan haklarının sınırlarını belirleyen ve geliştirilmesini sağlayan başvuru niteliğinde bir belgedir.
Söz konusu Bildirgenin hazırladığı tarih tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kabul edilmiştir. Bildirge imzalayan ülkelerin çoğunun yasama organınca kabul edildikten sonra 1950 yılında yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz bu Bildirgeyi ilk imzalayan 46 ülke arasındadır.
1950 yılında AİHS’ni uygulamak üzere Avrupa Konseyi bünyesinde AİHM kurulmuştur. Türkiye 1954 yılında AİHS’ni imzalamış, 1987 yılında AİHM ne bireysel başvuru hakkını kabul etmiş ve 1990 yılında AİHM’nin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir.
Ülke olarak bu sözleşmeler gibi, pek çok uluslararası insan haklarına ilişkin sözleşmenin tarafıyız.
Kıymetli konuklar;
Ülke olarak biz bu kadar insan hakları konusunda hassas iken acaba dünyadaki diğer devletler neler yapıyor?
Kağıt üzerinde birçok anlaşmaya imza atmış olanlarda olmayanlarda aslında insan onuruna yakışmayan birçok olaya imza atmışlar. Tarihe bakın hepsi kayıtlarda…
Haçlı seferleri, 1. ve 2. Dünya savaşları, Holokos kıyımı, 1948’den bu döneme Filistin Topraklarında yaşanan işgal, zulüm ve en nihayetinde soykırımlar…
Ermenilerin ülkemizde ve Azerbaycan’da yaptığı kıyımlar…
1990’lı yıllarda yaşanan Bosna’daki sırp mezalimi… 1960-1974 döneminde Kıbrıs’ta Rumların Eroka hayaliyle Türklere yaptığı zalimlikler, cinayetler… Doğu Türkistan’da Çin’in soydaşlarımıza yaptıkları ortada. 1970’lerde başlayıp 2016 da zirveye çıkan Miyammar hükümetinin Arakanlı Müslümanlara yaşattıkları soykırım…
Fransa’nın Cezayir ve diğer Afrika coğrafyasında yaptıkları… Afganistan’da, Hindistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Somali’de ve dünyanın birçok noktasında yaşanan insan hakları ihlalleri aslında adı medeni olan ülkelerin hiçbir zaman masum olmadıklarını işaret ediyor.
Tüm insanların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere insan hakları denmektedir. İnsan hakları ırk renk ulus ya da etnik köken fark etmeksizin her insana karşı eşit olarak uygulanmaktadır.
30 maddelik İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 9 ana başlık altında şöyle açıklayabiliriz.
1)Yaşama Hakkı: Yaşama hakkı insan haklarının temel prensipleri arasındadır. Yaşama hakkı her insana eşit şekildedir. kişi dokunulmazlığı da söz konusudur. Kısıtladığı durumlarda kanun önünde suç işlemiş sayılır.
2)İşkence Ve Kötü Muamele Yasağı: İnsanlara işkence ve kötü muamele kesinlikle yasak olarak kabul edilir.
3)Düşünce Ve İfade Özgürlüğü: İnsanlar düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptirler. Düşüncelerinden ya da ifadelerinden hiçbir insan kötü muamele göremez.
4)Din Ve Vicdan Özgürlüğü: Her insan istediği dine inanmakta özgürdür. İnanmış olduğu dinden dolayı kimseye zorlama yapılamaz.
5)Özel Hayatın Gizliliği Hakkı: Her insanın kendine özel bir hayatı bulunmaktadır. Kimse başkasının özel hayatına müdahale edemez.
6)Adil Yargılanma Hakkı: Hiç kimseye bulunduğu zümre ve unvandan dolayı imtiyaz tanınmaz. Herkes kanunlar önünde eşit sayılmalıdır. Her insan adil yargılanma hakkına sahiptir.
7)Mülkiyet Hakkı: Herkes mülkiyet edinme hakkına sahiptir. Özel mülk edinmede de bir sınır yoktur. Herkes istediği kadar mülk edinebilir.
8) Herkes seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Dolayısıyla herkes seçme ve seçilme hakkını kullanarak ülke yönetebilir ve ülkenin önemli kademelerinde görev alabilir. Seçimlere katılabilir ve aday olabilir. Bir kişi istediği kişiyi seçme hakkına da sahiptir. Bundan dolayı insanlara zorlama yapılamaz.
9)Evlilik Hakkı: Evlilik hakkı insanın doğası gereği oluşan bir haktır. Her insan istediği kişi ile evlenebilir. Yasaların müsaade ettiği sürece bir insan istediği kişi ile evlenebilir.
Kıymetli konuklar;
İnsan haklarına sahip olup, insanca yaşayabilmek için, insan olmak yeterli diye düşünüyorum.
Kitaplarda insanı, eşitliği ve insani duyguları işleyen ünlü Kırgız-Türk Yazar Cengiz Aytmatov bir sözünde der ki; ‘Bir insan için en zor şey her gün insan kalabilmektir.’
Doğrusu, her geçen gün maddenin mananın yerini aldığı şu dünyada, insan kalabilmek için her gün yüreğinin, vicdanının sesine kulak vermek gerekiyor.
Şimdilerde kaç kişi yüreğinin yerini biliyor ki?
Sözde insan hakları savunucuları, 10 Aralık gününü insan hakları günü olarak ilan edenler, bakın neler yapıyor?
İsrail’in Gazze’de Filistin topraklarında devam eden, hedef gözetmeksizin yaptığı saldırıları, katliamlarını, savaş suçlarını durdurmak için ateşkes çağrısı yapıldı. 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’nin 13 üyesi ateşkes taslağının lehine oy kullanırken sadece ABD ateşkesi reddetti. İngiltere ‘’çekimser’’ oy kullandı.
Sonuç maalesef yine riyakar ülkelerin amaçlarına hizmet edecek…
Acı, gözyaşı ve soykırım devam ediyor…
Bu açıklaması mümkün olmayan, adeta soykırım ortaklık değil öncülük eden ABD tavrını şiddetle kınıyorum.
İnsan onuruna saygılı, tüm insanlığın rengine, ırkına, diline, inancına bakılmaksızın aynı dünyayı paylaşan kardeşler gibi gören yeni bir dünya dileyerek sözlerime son veriyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” dedi.
Akabinde lise öğrencileri tarafından hazırlanan “Haklarımız” adlı tiyatro gösterimi yapıldı. Katılımcıların büyük beğenisiyle izlediği tiyatro gösterimi sonrası okul öğrencilerinden Baran Kaçmaz “Beni Hor Görme Kardeşim” adlı şiiri okudu.
Program öğretmenler; Serdar Savaş ve Osman Demirel’in hazırladığı sinevizyon ile devam etti.
10 Aralık Demokrasi ve İnsan Hakları Günü dolayısıyla hazırlanan kutlama programı sonunda güne yönelik düzenlenen şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.
Ödülleri; İlçe Emniyet Müdürü Sayım Başaran, İlçe Jandarma Komutanı Ali Galip Kocaman ve Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Tülay Karagür takdim etti.
Haber Kaynak : Akif ÖZALP
YORUMLAR