Akhisarspor’un eski Başkanı Özay Alkan, yeni yönetimin geçtiğimiz gün yaptığı basın açıklaması sonrası “Cevap verme zorunluluğu hissettik.” diyerek bahsi geçen konulara yanıt verdi.
“Yapılan basın açıklamasında çocukların sözleşmeleriyle alakalı görüşler bildirdi. Bu arada çocukların sözleşmeleri peşinatları Aralık ayında değil, 30 Eylül’deki ilk taksitleriydi, onlarda geçti. 2’e bölünmüş şekilde diğer taksitleri de 30 Mayıs’ta olacak. Biz 30 Eylül’de yaptığımız sözleşmelerde yaklaşık 13-14 futbolcu arkadaşımızın 50’şer bin lira peşinat, 50-50 yüz bin lira. Afaki rakamlar olduğu söyleniyor ama kimse tutarı söylemiyor. Yani 50 bin TL peşinat 30 Eylül’de, kalan 50 bin TL’de Mayıs ayında veriliyor. Biz 100 bin TL’ye futbolcu oynatmaya çalışıyoruz, bu Süper Amatör değerinde bir para. Bu çocuklardan başka gençlerimiz yok. Alttan gelenler yok. Yıldırım’dan aldığımız çocukların transfer yasağı kaldırılmadığı sürece oynama yasağı var.
Ata Tartı’daki arkadaşımızın  da dediği gibi bakkal dükkanı işletmiyoruz. Profesyonel bir dernektir burası. Kesinlikle ve kesinlikle hiçbir şekilde kimse kimsenin adına imza atmamıştır. Bunu ispatlamaları halinde Akhisar’ı terk edeceğimi bir kez daha söylüyorum. Bütün imza işleri kişiler tarafından atılmıştır. Kimse de benim yerime şu imzayı attı diyemez. Zaten 9 tane karar almıştık. Alınan kararlarda hiçbir şekilde maddi değildir. Alınan kararlar lisans çıkarma, giriş kartları, üyelik yapma, bu tarz da şeylerin altına imzalar atılmıştır. Bunda da hiçbir şekilde sahte imza ya da başka birisinin imzası yoktur. Bu iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. 
Kahve köşelerinde üyelik yaptığıma dair üzerime suçlama atıldı. Kendisi İrfan Başkan, benim yardımcımdı. Ozamanlarda Karabulut ve Süleyman İşçi’nin takımı elimizden almak için çabaları var, piyasada bu yönde söylentiler var. Biz bunun önüne nasıl geçebiliriz dediğinde, üye yapmamız gerektiğini, üye çoğunluğunu sağladığımız müddetçe dışardan herhangi bir imza toplamaları doğrultusunda bile herhangi bir şey yapamayacaklarını dile getirip bu şekilde üyelik yapıldı. Bunların içerisinde Murat Çetin’de dahil olmak üzere hepsinin imzası var. Ben okumadan imza attım denmiş, böyle denilince ben daha çok kızıyorum. Özrü kabahatinden büyük oluyor. Öğretmen olmuşsun her yerde ÖSS’de benim derecem var diyorsun ama özrün kabahatinden büyük olunca dile getirdiğinde ben üzülüyorum.
Benim yaptığım hukuksuzluk varsa daha öncede söylemiştim hukuki yollara başvurabilirsiniz. Hukuksuzluk varsa usulsüzlük varsa bunlara başvurursunuz yolsuzluk kelimesi kullanılarak atılan iftirayı kabul etmiyorum, bunun için gerekli çalışmalara başladım zaten.” dedi.
Konuşmasının devamında istifa çağrısında bulunarak basın sözcüsünün konuşmaları sebebiyle kulübün zarara uğradığını aktardı.
Karabulut ve Ramizler konularına da değinip akabinde “Hocalarımızı savunduğu gibi keşke oyuncularımızı da savunsa, dedi.
Birlik ve beraberlik çağrısında bulunup açıklamasını noktaladı.