İslam aleminin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in ilk emri ’OKU’dur.
Hz. Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl Kölesi Olurum’ sözü ile Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ise Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir’ sözleri ile ilimin okumanın önemini vurgulamışlardır.
Kur’an’ın ‘OKU’ emrine rağmen, İslam dünyasının emri yerine getirilmekten uzak olduklarını, bugün ki durumlarını göz önüne getirdiğimizde pekâlâ anlaşılmaktadır.
Bugün Ortadoğu, Asya, Afrika’da ki Müslüman ülkelere baktığımız da siyasal kaos ortamında ölende ‘Allah-u Ekber’ öldürende ‘Allah-u Ekber’ diyerek ilkelce birbirlerini katlediyorlar. Hani Müslümanlar kardeşti ?
İslam dünyasına huzur bir türlü niye gelmiyor ? İslam dünyası daha ne kadar çekecek bu acıları.
Niçin bu belalar İslam coğrafyasından ayrılmıyor ? Düşünsek ya.
Bize göre bu belalardan kurtulmanın ilacı yazımıza konu olan başlıkta yatmaktadır. Yazımıza göre düşünür, kafa yorarsak kısaca aklımızı öne çıkarırsak Müslümanlar huzuru yakalarlar. Bir başka ifade ile ‘DİN VE MEZHEB TEMELİNDE’ siyaset yapanların arkasına takılıp giderse Müslümanlar, daha yüzlerce yıl huzur yüzü göremeyecek, ölümün ve terörün nefesini enselerinde hissedeceklerdir.Yanlış mı bu tespitimiz ?
Genelde İslam dünyasının durumunu böyle özetlerken, özelde ülkemiz içinde, tehlike çanları çoktandır çalıyor. Yaşadığımız olaylar bunun ıspatı değil midir? Ülkemizi din ve mezheb kavgalarının içine çekmeye çalışan emperyalist devletlere ve onun ülkemiz deki maşalarını iyi tanımalıyız. İstiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY’un dediği gibi; ‘ UYUMAK MASKARALIKTIR’
O halde ne yapmalıyız ? ATATÜRK’ün; ‘ YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ’ ilkesine sıkı sıkıya sarılmalı, sığ akılları, ilkel düşünceleri ile, ülkemizi sonu nereye varacağı belli olmayan marceralara sürükleyen maşalar arkasına takılmamalıyız.
Hıristiyan Batı, Müslümanlar birbirlerini öldürürken bıyık altından kıs kıs gülüyor. Tam aradıkları gibi cereyan ediyor olaylar. Belki de içlerinden geçiriyorlardır, yaşlı dünyamız artan bu nüfusu besleyemez diye. Bırakın birbirlerini öldürsünler demesinler. 21. YY’ın sonunda dünya nüfusunun 15 Milyar’ı bulacağını akıllarına getirerek.
Hıristiyanlar, yüzlerce yıl önce din ve mezheb kavgalarını geride bırakıp, huzur bulmuşlardır. O Hıristiyan alemi ki Ortadoks, Protestan, Katolik meshepleri arasında ki din kavgalarından, kilisenin basıkından çok çekmiştir.
Hıristiyan dünyası kültür ve sanattan Rönesans’ı yapmış,ardından Sanayi devrimini gerçekleştirmiş, daha sonra da bilim ve teknikte ilerleyerek bugün kü refah seviyesine ulaşarak huzur bulmuşladır.
İslam dünyası neden bu acıklı duruma düşmüştür, düşürülmüştür. Bu sorunun cevabı tek kelime ile ‘CEHALET’ olması gerekir. Yani okumamaktır, düşünmemektir. Işığı (bilimi) takip etmemektir. Körü körüne inanmaktır, derin uykuda olmaktır Mehmet Akif’in dediği gibi.
İslam coğrafyası benzin istasyonuna dönüşmüş her tarafta yangın vardır. Bir başka ifade ile ‘ Kurt Elmanın İçine girmiş Elma çürümektedir’.
Ülkemiz bugüne kadar Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye, Sudan, Nijerya gibi ülkelerin durumuna düşmemiş, düşürülememişse çağı okuyan aydın kadro ve politikalar sayesindedir.
Bir çok Müslüman ülkenin durumuna, düşmemek huzur içinde çocuklarımız ve torunlarımız ile refah içinde yaşamak istiyorsak bilimin rehberliğinde ATATÜRK ilkelerine sıkı sıkıya sarılarak ‘AY ÇİÇEĞİ GİBİ IŞIĞI TAKİP EDEREK’ yaşamalıyız. Onun içinde okumalı, okumalıyız. Ünlü düşünür DECART’ın dediği gibi ‘ Düşünüyorum Öyleyse Varım’ diyebildiğimiz gün kafamızda ki prangaları kıracak doğru yolu bulacaksınız.Başkalarının doğrularının arkasından değil kendi doğrularınızın arkasından yürüyün.
"Beni anlamaya değil inanmaya mecbursunuz" diyenlerin arkasından gitmeyiniz, kimseye inanmaya mecbur değilsiniz.
Son Söz; Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Libya gibi iç savaşın olduğu ülkelerden kaçan Müslümanlar Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn gibi zengin Müslüman ülkelere sığınmak yerine Hıristiyan ülkeler topluluğu Avrupa ülkelerine sığınmak için ölümü göze alıyorlar neden ? Hiç düşündük mü ?
YORUMLAR